Cilt Gençleştirmek İçin

Güzellik

ciltguzelligi
Gerçekten ipek gibi yumuşak, altın gibi pırıltılı bir tene sahip olmak istiyorsak bunun bedelini ödemek zorundayız, zira iş sadece istemekle olmuyor! Sizlere ayrıntılarıyla sunacağım bilgiler doğrultusunda; ertelemeden, üşenmeden ve vazgeçmeden muhteşem bir cilt için güzellik ikliminin zümrüt tepelerinde, hep birlikte yol olacağız.

Diri, taze ve ışıltılı bir tene sahip olmak için derimizin bu 5 ihtiyacını karşılanmalıyız ki o da güzelliğini ortaya çıkararak bize teşekkür etsin.

* Süt
* Tonik
* Nemlendirici
* Gece kremi kullanılır.

Süt ve tonik, cildin temizlenme, tazelenme ve solunum ihtiyacını; nemlendirici, korunma ve nem ihtiyacını; gece kremi ise beslenme, yenilenme ve onarım ihtiyacını karşılar. Tüm bu işlemlerden oluşan bakım programına “sistem kozmetik” programı denir. Sistem kozmetik programında sırasıyla;

Günümüzde büyük bir ihtiyaç haline gelen ve bu 5 görevi yerme getiren kozmetik ürünleri, cildin tipleri ve farklı gereksinimleri göz önüne alınarak hazırlanmaktadır. Sistem kozmetik programını uygularken,

* Cildin özelliği
* Malzemenin kalitesi,
* Bilinçli tatbik çok önemlidir.

Birinci Adım Süt
İyi bir bakım her zaman iyi bir temizlikle başlar. Bu bölümde temizlik işlemini yaparken dikkat edeceğimiz hususların ayrıntılarına ineceğiz, zira güç ayrıntıda gizlidir.

Geniş gözenekli, siyah noktalı ve yağlı bir cilde sahipseniz “jel tarzı temizleyici” kullanmalı ve bu işlemden önce yüz ve ellerinizi sudan geçirmelisiniz. Ardından jel tarzı temizleyiciyi cildinize yedirmeli ve birkaç saniye bekledikten sonra yüzünüzü durulamalısınız.

Cildiniz kuruysa size süt kullanmanızı öneririm. Gözeneklerin içindeki suda ve yağda eriyebilen atıkları çözecek tarzda su-yağ karışımı bir emülsiyon olan süt, .derinlemesine temizleme sağlar.

Temizleme İşlemi Nasıl Yapılmalıdır?
Elimizin üst kısmına, cildimizin beş bölgesine (alın, yanaklar, burun, çene, boyun süreceğimiz sütü dökeriz. Parmaklarımızla ürünü tamponlayarak, kas yönünde ve yumuşak hareketlerle cildimize iyice yayarız. Tenimize yaydığımız süt sıvılaşarak, adeta sünger gibi bulunduğu yerdeki makyaj kalıntılarını ve kirleri çözer. Bu işlemin ardından cildimizdeki çözülmüş kir kalıntılarını ıslak pamukla ciltten uzaklaştırırız, içeriğindeki bitki özleri sayesinde besleyici özelliğe sahip olan süt, ayrıca cildi dezenfekte de eder. Sadece sütle temizlik yapmak cildi gevşetir. Süt sayesinde hem kirlerin çözündüğü gözeneği temizlemek, hem de bu gözeneklerin bir ölçüde sıkışmasını sağlamak için ikinci bir işlem yapmak şarttır. O da cildi toniklemektir. Önce süt sonra tonik kullanmak, saçı yıkadıktan sonra durulamaya benzer.

İkinci Adım Tonik
Tonik, gözeneklerin içindeki kerotinöz materyali (ölü hücre atıkları) ve çözülmüş kiri giderir. Bir ölçüde gözeneği sıkıştırır, kan dolaşımını arttırır (cildi tazeler), cildi dezenfekte eder, leke oluşmasını önler ve tenin rengini açar. Süt ve tonik ikilisi, her mevsim ve yaşta, birlikte kullanılmak zorundadır. Çünkü bunlardan biri olmazsa diğerinin işlevi hiçbir işe yaramaz.

Tonikleme İşlemi Nasıl Yapılmalıdır?
Yuvarlak temizleme pamuğu üzerine dökeceğimiz bir miktar toniği, göz ve ağzımız hariç, yüzümüzün iç kısmından dışına doğru kas istikametinde yumuşak hareketlerle uygularız. Sadece tonikle temizlik yapılırsa cilt tahriş olur. Bu nedenle süt kullanmayı ihmal etmemeliyiz. Kısaca özetlersek, temizleme işleminde süt su, tonik ise sabun görevini üstlenerek derinliğine temizlik sağlar, içindeki besleyici madde cildi beslerken, sıkıştırıcı özlerle de gevşemiş gözeneği toparlamaya çalışır.

Tonikler alkollü ve alkolsüz olmak üzere ikiye ayrılır. Alkollü olanlar, yağlı ve akneli ciltlere verilerek fazla yağ dengelenir. Alkolsüz tonikler ise kuru ve hassas, olgun ciltlere verilir. Alkolsüz toniklerin içeriğinde papatya, melisa gibi cildi yumuşatıcı, sakinleştirici ve dezenfekte edici özler bulunur. Temizleme sayesinde cilt ipek gibi berrak olur.

Üçüncü Adım Nemlendirici
Nemlendiriciler cildimizi koruyucu kalkan vazifesi görür. Cildin su kaybına karşı perde görevi yapar. Cildimize esneklik kazandırır ve yeni oluşacak kırışıkları önleyerek, elastiki bir cilde sahip olmamızı sağlar. Makyaj için iyi bir zemin hazırlarken, onun yıpratıcı etkilerine karşı da cildi korur.

Cildimiz sürekli pH denilen nem-yağ dengesini sağlamaya çalışır. Nemlendirici içindeki etkin maddelerle, cildin bu dengeyi kurmasına yardımcı olur ve su yönünden zayıflamış hücrelere de su sağlar.

Önce sağlığımızı, sonra da güzelliğimizi ilgilendiren bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Ozon tabakası güneşin zararlı ışınlarını emerek yeryüzüne ulaşmasını engeller. Fakat ne yazık ki ekolojik dengelerin bozulmasına bağlı olarak, ozon tabakası ciddi bir şekilde incelmektedir. Ozon tabakasının incelmesi sonucunda ise, güneşin tüm zararlı ışınları süzülmeden üzerimize gelmektedir. Özellikle güneşin UVA ışınları camlardan da geçerek cildimizin diriliğini sağlayan lifleri koparır. Bu yüzden kanser ve katarakt riski artmaktadır. Güneşe karşı savunmasız ve yalnız kalıyoruz. Özellikle 10:00 ila 16:00 saatleri arasında bu ışınların konser yapıcı etkileri korkunç boyutlara ulaşıyor. Modern teknolojinin nimetlerinden faydalanan bilim adamları bu konuda araştırmalar yaparak güneşin zararlı etkilerine karşı önlem almaya çalışıyorlar.

Son yıllarda titanyum dioksit ve çinkonun bu zararlı ışınlara karşı cilde siper olduğu bulunmuş ve nemlendirici ürünlere, rujlara, fondötenlere, şampuanlara SPF (güneşten korunma faktörü) konulmuştur, işte bu nedenle nemlendirici sayesinde; hem cildimizde lekeler, kırışıklıklar, benler, siğiller oluşturan ışınlardan korunurken, hem de cilt konserlerine karşı önlem almış oluyoruz.

Gün boyunca yıpranan cilt, akşam 23:00-04:00 saatleri arasında yenilenme sürecine girer. Yastık izlerinin kolayca oluşabileceği cildimizin en kuru olduğu bu anlarda tenimize, nemlendiricilere kıyasla daha yoğun hazırlanmış gece kremlerini süreriz. Bu sayede, gün boyunca yıpranan cildimiz desteklenerek onarılır ve esneklik kazanmış olur. Gece kremleri, otuz yaşından sonra kullanılır.

Kısaca özetleyecek olursak; güzel bir cilt için sabah ve akşam cildimizi tonikle temizler, gündüz nemlendirici, akşam ise gece kremi süreriz. Bu arada haftalık bakımlarımızı da aksatmamaya dikkat ederiz.

Dördüncü Adım Gece Kremleri
Gün boyunca yıpranan cilt, akşam 23:00-04:00 saatleri arasında yenilenme sürecine girer. Yastık izlerinin kolayca oluşabileceği cildimizin en kuru olduğu bu anlarda tenimize, nemlendiricilere kıyasla daha yoğun hazırlanmış gece kremlerini süreriz. Bu sayede, gün boyunca yıpranan cildimiz desteklenerek onarılır ve esneklik kazanmış olur. Gece kremleri, otuz yaşından sonra kullanılır.

Kısaca özetleyecek olursak; güzel bir cilt için sabah ve akşam cildimizi tonikle temizler, gündüz nemlendirici, akşam ise gece kremi süreriz. Bu arada haftalık bakımlarımızı da aksatmamaya dikkat ederiz.

Bu ürünleri alırken dikkat edeceğimiz en önemli hususlardan biri; “cilt yaşımıza” uygun ürünü seçmemizdir. Bazen yaşıtlarına göre cildi daha fazla yıpranmış yirmi beş yaşındaki bir kişi, otuz beşinde gösterebilir. Ya da otuz beş yaşındaki bir kişi yirmi beşinde gösterebilir. Bu nedenle ürün alırken sadece rakamsal yaşa değil, cilt yaşına da dikkat etmek gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşlem Sonucunu Girin * Zaman sınırı tükendi. Lütfen CAPTCHA'yı yeniden yükleyin.