Mükemmel başlayan aşklar, ilişkiler var. İnsana her zaman böyle devam edecekmiş gibi geliyor. Hatta ilişkiyi ileri boyuta götürüp bu sebeplerden dolayı evlenenler var.
Bu yazıyı okurken bazılarınız – evet ben öyleydim – diyorlar eminim. Ama ne oluyor da bu inanılmaz isteklerle başlayan ilişkiler mahvoluyor. Herkesin eş seçerken farkında olarak ya da olmayarak öncelikler belirlediği süreçler vardır.
Kimi ilk önce cinsel çekiciliği önemser. Kaslı vücutlar, uzun bacaklar, dar kalçalar v.b
Kimi eş adayının toplumsal konumuna, ahlaki tutumuna, sosyal ortamlarda ki kibarlığına bakar.
Kimi bencilce yaklaşıp zengin mi, olanakları var mı?ya bakar.
İlişki , iki şey arasındaki bağ yani bir şeyin tek başına yapılamaması halidir. İlişki kurulan şeyler canlı cansız her şey olabilir. Hayat ve içindekilerle olan ilişkilerimiz doğduğumuz andan itibaren istemimiz dışında başlar.
Yeni doğan bir bebek olarak dünyaya geldiğimizde ilk olarak annemizle ilişki içinde oluruz. Yalnız, kendimizi ve annemizi farklı görmeyiz. Bebekler anne ile kendini bir bütün olarak algılarlar. Cinsiyetlerimiz farklı olduğu için bu süreç zamanla değişmeye başlar. Erkek bebekler bir süre sonra annelerinin dişi rolünü iterler. Bilinçdışlarına ilişki kurulması gereken bir dişi olarak atarlar. İtmeye çalışsa da ileride aradığı kadında annesinin özelliklerini arayacak ama bilinçdışına atıldığı için farkındalığı olmayacaktır.
Kız bebekler ise hemcinsleri olduğu için dişi rolünü benimserler. Onlarda ilk olarak bağlandıkları anneleri gibi içlerindeki erkeği ararlar. Erkek ileride bağlandığı kadınla bilinçdışına attığı kadını eşleştirmeye çalışır. Kadın ise bağlandığı erkekle kendi içindeki erkek imajını eşleştirmeye çalışır.
Erkek çocukları kendi cinsiyetlerini fark ettikleri andan itibaren kendilerini doğaya bırakırlar .
Erkeklik rolünü pekiştirecek akrabalarıyla ilişki içerisine girerler, amca ,dayı v.b
Kız çocukları ise modelleyeceği cinsiyet rolü uzakta olmadığından kendini doğaya bırakmak yerine anne ve diğer kadın modellerle zamanının çoğunu evde geçirir. Erkek bilinçdışına attığı dişi gerçeğini bulmaya kız içindeki erkek modelini beklemeye başlar. Bu yaklaşım için bir genelleme yapmam doğru olmaz ama çoğunluk erkek kadın yaşamı böyledir.
Kararlarında özgür davranmaya bırakılmış erkekler ilişki kuracağı sonrasında evleneceği kadını sürekli arar. Bu zaman içerisinde bir sürü deneyim yaşar bulduğuna inandığında ona sahip olmak için ise elinden geleni yapar. Erkeklerin aşkları kadınlarınkinden çok farklıdır. Bu fark evlilik öncesi ilişkide kadını çok mutlu eder. Kadın evlendikten sonrada bu şekilde olacağı inancıyla onunla bir ömür geçirme kararı alır.
Flört döneminde erkek aşık olduğu kadın için her şeyi yapmaya hazır bir asker gibidir. Sabahın erken saatlerinde onun için kalkıp düzenli ve şık giyinip komutan karşısına geçer gibi sevgilisiyle buluşmaya hazır hale gelir. Vatanını korur gibi kadınını korumaya alır.
Bu dönemde gizli güç kadındadır. Erkek onun için beklemekten sıkılmaz , sabrı çok gelişmiştir, duygusal lobu tavana vurur. Şiir yazar, hediyeler alır, sürprizler yapar.
Biraz dikkat ederseniz en güzel resimleri yapan, en ateşli aşk şiirlerini yazanlar hep erkeklerdir. Hemen hemen hepsi bir kadından esinlenerek yapılmış hemen hemen hepsini de erkekler yapmıştır.
Daha küçüklüğümüzde başlar ilişki hallerimiz. Erkek çocukları savaş oyunları oynar, kavgalar eder, sporla yoğrulur çünkü sonunda ödüller vardır. Bir zafer kazanma dürtüsü işlemiştir içlerine.
Kız çocukları çok dikkat gerektiren evcilik oyunlarıyla başlar hayata. Bebekleri süslerler, nasıl bir kadın olacağının resimlerini yaparlar. Bunu yaparken de her ayrıntı düşünülür. İleride ise küçükken yaptıkları resimlerin içine zaferi kazananı oturtacaklardır.
Evcilik oyunları beklemeli oyunlardır. Bir odanın içinde sakin giden, içinde fazlaca ayrıntı barındıran, nazik,duygusal, hassas oyunlardır. Erkek çocuklarını bazen bu oyuna dahil etmek istediklerinde tepki alırlar.E rkek çocukları oyunun dışında kalmak ister. Onlara bakarsanız odanın bir ucundan diğerine koşturur dururlar.
Yetişkin olduğumuzda da pek fazla bir şey değişmiyor. Erkekler hayatın içinde oradan oraya koşturur ararken kadınlar etrafında koşturan erkeklerden inandığını çekip evlilik oyunun içine alırlar.
