Hele de kış aylarının o saymakla bitmeyen faydasıyla şifa deposu, narin bitkisi ıhlamura bugünlerde her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara karşı fayda sağlayan, vücut direncini artırarak tedaviye yardımcı olan, öksürüğü kesip göğsü yumuşatan, iltihap giderici özelliği bulunan, terleten, idrar söktüren, strese karşı sinirleri yatıştıran hatta bağırsak kurdunu düşüren ve bağırsak sancılarını gideren ıhlamur, üstüne üstlük mis gibi kendine has kokusuyla sağlık sunuyor. Ama pek çoğumuz ıhlamuru doğru demlemeyi bilmiyoruz. Bu nedenle de faydalarından en yüksek şekilde yararlanamıyoruz.
1. Dakikalarca kaynatmayın
Ihlamuru demleme süresi çok önemli. Uzun süre kaynatılıp içilen ıhlamurun rengi ve kokusu daha güzel olsa da içindeki yararlı maddeleri her yeni kaynatma sırasında azalarak yok oluyor ve toksik etki yaratıyor.
2. 7-8 dakika demleyin
Hem ruhumuzu hem içimizi ısıtan bu mis kokulu çiçeğin bir tutamını kaynar suya atın ve kısık ateşte en fazla 7-8 dakika demleyin.
3. Tekrar tekrar içmeyin
Eskiden hangimiz şahit olmadık ki ocağın üstünde defalarca üzerine su çekilerek gün boyu tüketilen ıhlamura. Ninelerimiz, dedelerimizden kalma bu alışkanlığa son vermek gerekiyor. Siz siz olun demlenen ıhlamuru tekrar tekrar üzerine su çekerek içmeyin. Çünkü hiçbir faydası kalmıyor.
4. Açık ıhlamuru yıkayın
Pazardan, aktardan açıkta aldığınız ıhlamurun üzerinde toz olabilir. Bu nedenle avucunuzun içine sıkıca alarak ince büyük bir süzgece koyabilir ve sudan geçirerek tozlarını arıtabilirsiniz.
5. Şeker koymayın
Ihlamuru tüketirken içerisine kesinlikle şeker ilave etmeyin. Rafine şekerin son derece zararlıdır. “En yüksek faydayı sağlayabilmek için saf olarak tüketmek gerekir. Şekerin başlı başına zararlı olduğu kanıtlanmışken, bir de gün içerisinde tüketilecek birkaç fincan ıhlamura ilave edilmesi fayda yerine zarar verecektir” diyor.
