Suskunluğun dudaklarımda bükemediğim tek cümle.”

Şiir Defteri

duygu-dolu-yazılar
Yine sensizliğin bilmem kaçıncı gecesi. Özleminin çaydanlığında yokluğunun
demi. Sen yoksun ya hiçbir şey fayda etmiyor susuzluğuma. Bir mühür vurdum
adının gezinmediği dudaklarıma. Vurdum kendimi otobüs camlarında yeşeren
düşlere. Salıverdim içimdeki kuşları özgürlüklerine..

Sensizliğin başlangıcı bir bulut oldum,
Aktım sel oldum senli yollarda..
Sonra yıldız oldum,
Kopardım kendimi göğümden..
Işık oldum karanlıklarına..
Ama bir ses vermedin duvarlarıma..
Gözlerinden bir ışık sermedin sancılarıma..
Ama usanmadım seni sevmekten..
Bıkmadım seni özlemekten..

Gün geldi susuzluğuma su diye kana kana içtim özlemini..
Boşaldıkça bardak, seni doldurdum dudaklarıma..
Kurudukça hasretin toprakları,
Sağnak halinde gözlerini akıttım içimin tozdan sofralarına..

Sen beni hiç sevmedin.

İçimde bir yangından ibaret gözlerin. Dışımda kanayan sözlerim..Dayanacak
gücüm yok. Ah bir bilsen içimdeki senli yalnızlığı..Bana kurulan
tuzağı..Hayatının devam eden yanından değil, geçmiş zamanından bir yer
istiyorum. Küçücük bir yer..Adımın tuttuğu kadar. Sağdan sola..Hüzünden
mutluluğa.Beş harf..Bir cümle..

Sen beni hiç özlemedin..

Şimdi içimdeki tüm denizler kurudu.Suskunluğum
nüksetti..Kanıyorum…Kanadıkça acıtıyorum her yanımı..Bir cümle olup suç
üstü yakalanıyorum. Zanlı gömleğimi senin gözlerinde yitirmişken özleminde
yeniden suçlanıyorum.İnfazım özlemin.

Sözlerim sakın acıtmasın içini..Sevmediğinden, özlemediğinden değil bunca
söz bunca cümle..Yokluğundan bu sancı.Üstüm başım özlem..Yüzüm gözüm ömrüm
hasretinin ince derdinde..Hani bunca acı sadece sesinin yokluğunadır.
Perdelediğin gözlerinin ıslaklığına yüreğimin güneşini
seremediğimden..Derdim sana kavuşamadığımın telaşı değil..Sanki bir
kuyudasın..Çıkar beni, çek beni der gibi yokluğun..

Farkındayım, suskunluğun bir imtihan bana..
Sustuğun her kelimede büyütüyorum yetim güllerimi..
Sensiz gecelerimi uykusunda sana bölerken,
Ben sana kaçıyorum katar katar..

Açılmadıkça sessizliğin kapıları,
Kovuluyorum tüm yurt bildiğim cümlelerden.
Sonra dar bir yola giriyor çocukluğum..
Ve kaçak bir yalnızlığa sarkıtılıyor gövdem..
Kana bulanıyor dudaklarım..
Koparıldıkça tenimden bir parça,
Toprağa karışıyor düşlerim.
Temizlenip, yüreğimden kök salıyorum sana…
Büyüdükçe sana,
Bir türkü başlıyor bir rüzgarlı tepede..
Seni anlattıkça rüzgar,
Sen oluyorum cümlelerin sen diye bittiği yerde..
Ve hayatın sana bakan yüzünde,
Bir söz oluyorum özlemin sen diye filizlendiği yerde..

” Dudaklarında bir cümle olabilmeyi mutluluk addeden yüreğimin suskunluğuna
en büyük cevabıdır ”

Dipnot : Suskunluğun dudaklarımda bükemediğim tek cümle..
Ve yokluğun demirden bir hece…
Yazdıklarım sadece özlemine dair / Unutmayasın..
Suskunluğuna denk gelecek büyüklükte bir kelime haznem yok yürek lugatimde..

12 Mart 2009

İsmail SARIGENE *

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşlem Sonucunu Girin * Zaman sınırı tükendi. Lütfen CAPTCHA'yı yeniden yükleyin.