Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı… Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli… Sessizliği, sese dönüştürebilmeli… * * * Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına…”Yalnızlık paylaşılmaz/ Paylaşılırsa yalnızlık olmaz”dizeleriyle başlamalı güne… Telesekretere “şu anda size cevap verebilecek kimse yok” denmeli, “… belki de hiçbir zaman olmayacak…” Cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı… *** Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan… Yollarla barışmalı… Yalnızlığa alışmalı…